Hz.Muhammed(sav)


Ey kerem sahibi! Ey kıyamet günü müminlere has rahmetiyle tecelli eden!
Muhammed aleyhisselâm’a vesile ve fazilet makamlarını ver, şeref ve yüce dereceler bahşeyle. Onu, vaadettiğin Makam-ı Mahmud’a eriştir… Onun sancağı altında bizi topla.

“Allah’ın peygamberi rüsva etmediği günde” peygamberin irfan havuzundan bize içir. Öyle bir günde ki, Resulüne müjdeyle şöyle buyurursun:

“Konuş dinleniyorsun; iste verilecek; şefaat et, şefaatın kabul olunacaktır.” Zira, Senin bu husustaki müjden, şöyle zuhur etmiştir: “Muhakkak Rabbin sana verecek de, hoşnut olacaksın.”

Allah’ım, celâlinin izzeti ve izzetinin celâliyle, saltanatının kudreti ve kudretinin saltanatıyla, peygamberin Muhammed aleyhisselâm’ın sevgi ve muhabbetiyle; merhametsizlikten, kötü, şehevî söz ve davranışlardan Sana sığınıyoruz. 
Ey muhtaçlara arka olan, ey güven isteyenlere emniyet sağlayan! Bizi nefsanî hatıralardan kurtar, şeytanî şehvetlerden koru, beşerî pisliklerden temizle, muhabbet-i sıddıkiyye ile bizleri sadeleştirip arındır.

Gaflet sadasından, bilgisizlik evhamından uzak bulundur. Ta ki -Senin toplayıcı, bir araya getirici vahdetinin huzurunda kesretin fena bulması gibi- şeklimiz benliğimizin yok olmasıyla kaybolup gitsin; insanî hırs ve arzularımız eriyip bitsin... Bizi ilahi Ahadiyyet’in ziynetiyle süsle. Samedanî hakikatların tecellisine mazhar kıl. Bütün bunları Vahdaniyyet’in müşahedesinde gerçekleştir.

Ya Rab! Ya Allah! Ya Allah! Ya Allah! Rabbim Allah’tır. Benim başarım, ancak Allah iledir. Ben ancak O’na dayanırım ve ancak O’na yönelip inayetini beklerim.

Maksat ve niyetimizi asil bir şan ve şeref katında, kerem doruğunun en yücesinde sağlamlaştır; Resullerden büyük azim sahibi olanların azim ve niyetine yakın eyle. Ey yakaranlara cevap veren, ey imdat isteyenlerin imdadına koşan! Rahmetinin lütuflarıyla, bizi Senden uzaklaştıran sapkınlıktan kurtar.

Ey merhamet edenlerin en çok merhamet edeni, ey Rabbimiz; bizden kabul buyur. Şüphesiz ki Sen, evet Sen, her şeyi hakkıyla işiten ve gereği gibi bilensin. Tövbemizi kabul et. Muhakkak ki Sen, evet Sen, tövbeleri çokça kabul eden Rahîmsin. 
Allahım, salât ve selâmın, Efendimiz Nebiyyi Ümmî Muhammed aleyhisselâm’a, onun zevcelerine, soyuna, Ehl-i Beyt’ine olsun. İbrahim’e ve hanedanına salâvatını indirdiğin gibi, onlara da indir. Şüphesiz ki Sen övülmeye layıksın, şan ve şeref sahibisin.

Hamdolsun Kâinatın Rabbi Allah’a. (Amin)

ABDÜLKADİR  GEYLANİ (K.S.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder